Bir Ayrılış Hikayesi, Nâzım Hikmet Ran
Erkek kadına dedi ki: -Seni seviyorum, ama nasıl, avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya çıldırasıya… Erkek…
Erkek kadına dedi ki: -Seni seviyorum, ama nasıl, avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya çıldırasıya… Erkek…
Analardır adam eden adamı aydınlıklardır önümüzde gider. Sizi de bir ana doğurmadı mı? Analara kıymayın efendiler. …
Büyük insanlık gemide güverte yolcusu tirende üçüncü mevki şosede yayan büyük insanlık. Büyük insanlık sekizinde işe gider…
Çınarı yıkmak için baltayı köküne vururlar evi yıkmak için sokarlar kundağı temele. Kartal uçmaz olur kanadı kırılınca. düşünebilir miyiz başımız…
Bütün taşlar gibi vakarlı, hapiste söylenen bütün türküler gibi kederli, bütün yük hayvanları gibi battal, ağır ve aç çocukların dargın…
Uyandım bu sabah da ve yürüdü üstüme doğru karmakarışık: duvar, battaniye, cam ve plastik ve tahta ve tavana vuran kararmış…
Fevkalâde memnunum dünyaya geldiğime, toprağını, aydınlığını, kavgasını ve ekmeğini seviyorum. Kutrunun ölçüsünü santimine kadar bilmeme rağmen ve meçhulüm değilken güneşin…
Henüz vakit varken, gülüm, Paris yanıp yıkılmadan, henüz vakit varken, gülüm, yüreğim dalındayken henüz, ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden…
Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin. Yorulmuşsundur; nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını, ne gül suyum, ne gümüş leğenim var. Susamışsındır;…
Denizde bir bulutun öldürdüğü Japon balıkçısı genç bir adamdı. Dostlarından dinledim bu türküyü Pasifik’te sapsarı bir akşamdı. Balık tuttuk yiyen…
Karlı kayın ormanında yürüyorum geceleyin. Efkârlıyım, efkârlıyım, elini ver, nerde elin? Ayışığı renginde kar, keçe çizmelerim ağır. İçimde çalınan ıslık…
Hava kurşun gibi ağır!! Bağır bağır bağır …
O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Kadının hayali minnacık bir evdi, …
Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler göre- …
Bu adam sattı arkadaşını; sattı altın bir tepside arkadaşının kanlı, kesik başını… Bu adamın ayaklarında dolaşıyor …
Vera Tulyakova’ya derin saygılarımla I Seher vaktı habersizce girdi gara ekspres kar içindeydi ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım peronda benden…
yıl 62 Mart 28 Pırağ-Berlin tireninde pencerenin yanındayım akşam oluyor dumanlı ıslak ovaya akşamın yorgun bir…
Yağmur çiseliyor, korkarak yavaş sesle bir ihanet konuşması gibi. Yağmur çiseliyor, beyaz ve çıplak mürted ayaklarının ıslak ve karanlık toprağın…
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte…
Görmek işitmek duymak düşünmek ve konuşmak koşmak alabildiğine başı dolu başı boş koş- -mak……
İşler, atom reaktörleri, işler, yapma aylar geçer güneş doğarken ve güneş doğarken çöp kamyonları, ölüleri toplar kaldırımlardan, işsiz ölüleri, aç…
Bir ağaç var içimde fidesini getirmişim güneşten. Salınır yaprakları ateş balıklar gibi. Yemişleri kuşlar gibi ötüşür. Yolcular füzelerden çoktan indi…
1 Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın …