şiir

Selam, Hüseyin Nihal Atsız

İçim yine sevinçle dolup yanıyor;
Sanki deniz olmuş, dalgalanıyor.

Uzak uzak ülkelerden döndüm seferden;
Yaralarım ağır, fakat mestim zaferden;

Zafer, ümit kaynağının bir çeşmesidir.
Zafer birçok gönüllerin birleşmesidir.

Gönülleri birleşenler ölse de bir gün,
Gök kubbede kalacaktır seslerinden ün.

Gönülleri birleşenler! Selam sizlere!
Uzaklarda dertleşenler! Selam sizlere!

Selam sana hücrelerde benzi solan genç!
Selam sana ey yılları heba olan genç!

İstikbâlim gitti diye yaslanma sakın!
İstikbâlin değil, ruhun Tanrı’ya yakın!

O yalancı istikbâle bir perde indir!
“Gerçek yarın” unutma ki bir gün senindir!

Selam sana yavrusundan ayrılan kadın!
Kim bilir sen gizli gizli nasıl ağladın!

Ne bir damla gözyaşı dök, ne yasla dövün;
Sen yaşarken öksüz kalan yavrunla övün!

Gür sütünle asladığın erlik cevheri,
Yapacaktır onu yaman bir çeri…

Tek bir kadın değilsin sen… Sen bir ocaksın!
Mademki bir adın Atsız, katlanacaksın!

Kafkasya’da can veren bir şehidin kızı,
Bir çeliktir… Yüreğinde erir her sızı…

Varsın, bağrın firkatiyle yavrunun yansın…
Yansın, dayan! Çünkü sen de bir kahramansın!

Ey ekmeği alınanlar! Selam sizlere!
Ey rütbesi çalınanlar! Selam sizlere!

Kardeş yahut arkadaştır diye evleri,
Ocakları dağıtılan ülkü devleri!

Selam size! Üstünüzde bütün bakışlar,
Bir gün olur, tarih sizi elbet alkışlar!

Ey ciğeri parçalanan kahpe veremden,
Ne beklersin dünyadaki sahte keremden?

Ciğerlerin sönüyorken Tanrı’yı andın;
Tasa etme, gerçekleşir mukaddes andın.

Hepinize sevgilerle coşkun selamlar!
Şehitlerimiz bile sizi belki selamlar.

İçtiğiniz ızdıraplar size kımızdır,
Bu acılar mazimize selamımızdır.

En tatlı bir hayalimdir bu selam benim,
Kırk derece sıcaklıkta erirken tenim…

Çekiyoruz bunalarak fakat ne çıkar?
Ulu Tanrı bir gün elbet bizi yargılar.

Bütün dünya sağırlaşsa o bizi dinler,
O’nun rahmet denizinde ruhlar serinler.

Ey hırçın genç, ey güzel kız! Bırakın yası…
Yeter temiz gönüllerin bizi anması…

Toprak ana uyuturken koynunda bizi,
Yarınkiler biçecektir ektiğimizi,

Yeşermesi ektiğimiz tohumun haktır,
İşte o gün ruhlarımız şad olacaktır!

Selam şanlı mazimize! Selam yarına!
Selam zafer ordusunun silahlarına!

Ey geçmişin yiğitleri! Selam sizlere,
Ey yarının şehitleri! Selam sizlere!

Siz tarihe yazıyorken şanlı bir satır,
Aranızda bulunacak güleç bir batır.

Atsız oğlu Yağmur denen bu yağız çeri,
Atılarak hepinizden daha ileri

Güldürecek babasının yanık ruhunu,
Ruh ve yürek sağırları anlamaz bunu…

Karışınca gövdem yurdun topraklarına
Ruhum uçar ırkımızın bayraklarına,

Varlığın sevgisi onlara taşır,
Kendisi de ay-yıldıza belki karışır.

Bir gün gelip ırkımızın gürbüz erleri,
Adım adım dolaşırken kutlu yerleri.

“Vaktiyle bir Atsız varmış…” derlerse ne hoş!
Anılmakla hangi bir ruh olmaz ki sarhoş?

Haydi artık dinsin bütün ızdırapların,
Ufuklardan şanlı bir gün doğacak yarın.

Güzellikle sıcaklıkla ve ihtişamla…
Kumandasız hazır olup onu selamla!

Gönlündeki yaraların kanını dindir…
Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir…



Selam, Hüseyin Nihal Atsız – Şiir
Kaynak: Yolların Sonu, Hüseyin Nihal Atsız, Ötüken Yayınevi
Gönderen: Samet Altun, (21.11.17, 20.44)
Seslendiren: Kağan Çapar
Müzik: Onset, Giles Lamb