şiir

Elhân-ı Şitâ, Cenab Şahabeddin

Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş; 
Eşini gâib eyleyen bir kuş
                        gibi kar
Geçen eyyâm-ı nevbahârı arar…
Ey kulûbün sürûd-ı şeydâsı,
Ey kebûterlerin neşîdeleri,
O bahârın bu işte ferdâsı:
Kapladı bir derin sükûta yeri
                        karlar
Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar!

Ey uçarken düşüp ölen kelebek,
Bir beyaz rîşe-i cenâh-ı melek
                        gibi kar
Seni solgun hadîkalarda arar; 
Sen açarken çiçekler üstünde
Ufacık bir çiçekli yelpâze,
Nâ’şın üstünde şimdi ey mürde
Başladı parça parça pervâze
                        karlar
Ki semâdan düşer düşer ağlar!

Uçtunuz, gittiniz siz ey kuşlar; 
Küçücük, ser-sefîd baykuşlar
                        gibi kar
Sizi dallarda, lânelerde arar.
Gittiniz, gittiniz siz ey mürgân,
Şimdi boş kaldı ser-te-ser yuvalar; 
Yuvalarda -yetîm-i bî-efgan!-
Son kalan mâî tüyleri kovalar
                       karlar
Ki havâda uçar uçar ağlar!

Destinde ey semâ-yı şitâ tûde tûdedir
Berg-i semen, cenâh-ı kebûter, sehâb-ı ter…
Dök ey semâ -revân-ı tabîat gunûdedir;-
Hâk-i siyâhın üstüne sâfî şükûfeler!

Her şâhsâr şimdi -ne yaprak, ne bir çiçek!-
Bir tûde-i zılâl ü siyeh-reng ü nâ-ümîd…
Ey dest-i âsmân-ı şitâ, durma, durma çek
Her şâhsârın üstüne bir sütre-i sefîd!

Göklerden emeller gibi rîzân oluyor kar,
Her sûda hayâlim gibi pûyân oluyor kar.

Bir bâd-ı hamûşun per-i sâfında uyuklar
Tarzında durur bir aralık, sonra uçarlar.

Soldan sağa, sağdan sola lerzân ü girîzan,
Gâh uçmada tüyler gibi, gâh olmada rîzân,

Karlar… Bütün elhânı mezâmîr-i sükûtun,
Karlar… Bütün ezhârı riyâz-ı melekûtun…

Dök hâk-i siyâh üstüne, ey dest-i semâ dök,
Ey dest-i semâ, dest-i kerem, dest-i şitâ dök:

Ezhâr-ı bahârın yerine berf-i sefîdi,
Elhân-ı tuyûrun yerine samt-ı ümîdi!



Elhân-ı Şitâ, Cenab Şahabeddin – Şiir
Kaynak: Bütün Şiirleri, Cenab Şahabeddin, Dergâh Yayınları
Gönderen: Samet Altun, (19.09.18, 21.52)
Seslendiren: İsmet Özel
Müzik: Serenade Standchen No 4 f Schwanengesang, Franz Schubert