şiir

Beklenmedik Bir Zamanda, Oğuz Atay

Yalnız hayallerle beslenen bir arkadaşlık ne kadar kısa sürüyordu. Günlük meselelerin çözülmesinde bir hayalin ne faydası olabilirdi? Zavallı bir ruh, insanı nereye götürebilirdi? İnsanın ihtiyaçlarını nasıl karşılayabilirdi? Her gün karşınıza çıkan canlı, elle tutulur varlıklarla bir ruh nasıl başa çıkabilirdi? Bir ruhla yaşamak, tek başına yaşamak gibi, hayal gücü isteyen davranıştı. Uykusu gelen bir insanın, uyanık kalmak için boşuna harcadığı bir çabaydı. Sonunda beden, arzulara boyun eğiyordu. Karısını, arkadaşlarını, işini yok sayarak soyut bir yaşantıyı sürdürmesi ne kadar zordu. Bütün olaylar, kendi kanunlarına uygun bir düzenle onu alıp götürüyordu. Sonra… sonra birdenbire o mektup geldi. Hayır, mektup değil, küçük bir not, önemsiz bir hatırlatma.

Bir akşamüzeri, yazıhaneye döndüğü zaman, odacı, ikiye katlanmış küçük bir kâğıt parçası uzattı Turgut’a. “Sizi bir hanım aradı,” dedi. “Genç bir hanım.” Yazıhaneye oturdu, alışkın bir hareketle kâğıdı açtı. Her zaman ona bırakılan notları açtığı gibi. Nermin’in bir arkadaşı olmalı. Ya da derneklerden biri için bağış isteyen sosyetik bir bayan. Kâğıtta ince, düzgün bir el yazısıyla iki satır:

Selim’in bir arkadaşıyım.
Sizinle görüşmek isterdim.

Ne imza, ne adres. Selim’in arkadaşı. Bir kadın. Hemen odacıyı çağırdı. Hiçbir şey söylemedi mi? Hayır. Sizi biraz bekledi. Gene ararım, dedi. Selim. Selim Işık. Süleyman Kargı. Metin. Kaybolan hayaller. Ben neredeyim, ne yapıyorum? Bütün bunlar ne demek? Kendini toparlayamıyordu. Unutulan bir borcun hatırlatılması. Elini alnına vurdu. Bir zamanlar, bir yerlerde, birtakım olaylar olmuştu. Bana birtakım sözler söylemişlerdi. Günler geçti hayır, aylar oldu. Ne kadar zaman geçtiğini hatırlamaya çalıştı. Hayır, unutmadım: ben de tam sizi aklımdan geçiriyordum; tam, artık merak etmeye başladım, diyordum. Daha geçen gün konuşuyorduk. Yalan, konuşmuyordunuz. Ne yapıyordum peki? Günlerce beni uğraştıran, düşündüren bir olayı hemen unuttuğumu söyleyemezsiniz. Kimse söyleyemez. Uygun bir zaman bekliyordum. Gülünç olma. Biliyorum: görünüşte haksızım. Fakat, ne bileyim işte… beklenmedik bir zamanda. Beklenmedik hiçbir şey olmaz. Hiçbir zaman beklenmedik bir olayla karşılaşmaz insan. Olaylara rastlamamak için sen yolunu değiştirdin. Karşı kaldırıma geçtin. Bu sözüne gülmek isterdim. Bütün gücümle gülmek isterdim. Ben mi kaçtım? Olmaz. Bir yanlışlık var. Bir daha gelir mi acaba? İnşallah gelmez. Ondan korkuyor muyum? Neden korkayım? Bir şey bilmiyor ki. Arkadaşlarıyla görüştüğümü, bu meseleyi kurcaladığımı, sonra da… bilemez, bilemez… O halde, korkmam gereksiz. Gene gelecekmiş. Ya beni bulsaydı? En hazırlıksız bir durumda! Belki onu hemen geri çevirirdim. Saçmalıyorum. Biraz düşünmeliyim, siz daha sonra gelin. Aptal. Ne diyecekti de düşünecektim? Benim gibi, olmayacak hayaller mi kuruyordu bu kadın sanki? Kadın mı? Selim’in arkadaşı… kadın… Dinlendim. Güçlüyüm. Bedenimi önemsiz bir yaşantıya kaptırmakla aklımı korudum. Boşuna geçen zaman yoktur. Turgut, sen ne korkunç olmuşsun. Bir kadın… rahmetlinin varislerinden. Uzak bir ülkede, kimsenin tanımadığı bir çocuğu olması gibi. Vasiyetname açılacak. Herkes toplanmış. Avukat elini zarfa uzatıyor. Odayı derin bir sessizlik kaplamış. Kimse başını kaldıramıyor. İşte tam bu sırada, kapamayı unuttukları kapı, yavaşça açılıyor. İçeriye bir genç giriyor. Bütün gözler ona çevriliyor. Kim bu? Nereden gelmiş? Oğlu, onun oğlu! Karışıklık. Her kafadan bir ses çıkıyor. Hakkı yok, tanımıyoruz, meşru varisleri var, vasiyetname var ortada, hiç bahsetmiyor ondan, biz yanındaydık, yakınındaydık, bilirdik, bilmeliydik. O hiç konuşmuyor. İri gözlerini açmış bakıyor. Beni bulamadığı iyi oldu. Onu hiç tanımamış olduğum için, kim bilir ne kadar utanacaktım. Nasıl bir kadın acaba? Güzel mi, akıllı mı? Ne önemi var? Ona ait değil mi? Onun bir parçası değil mi? Bütün parçalar bir araya gelince acaba resim tamamlanacak mı? Parçalar… nerede parçalar?


Beklenmedik Bir Zamanda, Oğuz Atay – Şiir
Kaynak: Tutunamayanlar, Oğuz Atay, İletişim Yayınları
Gönderen: Samet Altun, (27.06.20, 03.21)